Sohbet Hatları, Sohbet Hattı, Bayan Sohbet Hatları

İçinde yaşanılan an geleceği kemiren geçmiştir;geçmişin almış olduğumuz dersler dışında biz insanlara verebileceği yeni hiç bir şey yoktur bu nedenlede bugünümüzde ilerisi
için gerçek anlamda bir geçmiş olacaktır ve eğerki bugünümüzü şimdiden gelecekteki geçmişimizi en güzel şekilde oluşturabilmek adına en güzel şekilde yaşamalı ve olabildiği
nce de mutlu bir şekilde yaşayalımki gelecekte geçmişimizle ilgili sıkıntılarımız olmasın. Hayat işte aslında bu kadar basit ve uzun uzun geçmişti gelecekti diye düşünmeye
bile gerek yok. Aslında hayat sadece yaşadığımız bu an bundan başkası yok geçmiş dediğimiz dün çoktan bitti gelecek henüz yaşanmadı ise geriye kalan sadece bugün değimidir
madem öyle sonuç elimizde kalan sadece bugün bu nedenle de bugünümüzü en güzel şekilde yaşamamız gerekmez mi?. Hayatı hem bir yerde çok ciddiye almalıyız hemde aslında alma
malıyız. Net olark sadece şunu bilelim hayat çok kısa ve uzun uzadıya kafa yormaya ve ya çok uzak planlar yapmaya,bir saniye bile üzülmeye değmez bir dünyadır bu dünya.
Yani hayatın anlamını düşünmeye gerek yok her geçen gün saatlerce buna ayıracağımız zamanı kendimizi mutlu etmeye ayıralım ve ya bize iyi gelecek şeylere. Hayattaki amacımız
daima mutlu olmak ve huzurlu yaşamak için olsun hayat boyu ve elimizden geldiğince kendimizi gamdan ve kederden uzak tutalım hayata her gün biraz daha fazla gülümseyerek
sevdiğimiz insanlarla mutlu güzel zamanlar geçirelim daima. Geçen zamanın yılların telafisi yok ne yazıkki bu dünyada ve geçmişi asla geri getiremeyiz,zaman çok hızlı bir
şekilde akıp gidiyor ve biz insanlar bu hıza yetişemiyor ve yaniliyoruz nasıl yeniliyoruz,öncelikle yaş alıyoruz,eskiyoruz eskime deyince elbetteki ruhlarımız ne eskiyor
ne de yaşlanıyor ne de derisi buruşup kırışıyor,ruh ölümsüzdğür ruh her daim gençtir ve sonsuza dek te genç olarak kalacaktır. Eskiyen ve bir gün ölecek olan sadece ve sadece
bedenlerimizdir. Bu nedenle ilk olarak ruhunuza iyi bakın ruhtur bedeni canlı tutan ayakta tutan her zaman. Canlı sohbet numaralrı bu ve benzer bir çok konuda daima sizle
rin yanınızda güzel sohbet ve paylaşımlarla unutmayın.

Alışkanlıklar; hayat boyu doğduğumuz andan itibaren bazı alışkanlıklar ediniriz yaşam tarzımız aile ortamımız arkadaş çevremiz veya yaşadığımız yer olarak bu anlamda hayatımızı
etkileyen faktörlerdir. İlkalışkanlığımız doğar doğmaz edindiğimiz emzirme alışkanlığıdır ve gerçektende aile ortamını yaşam tarzına bağlı olarakta beslenme alışkanlıklarından
tutun da uyuma alışkanlığına kişisel bakım alışkanlığına kadar ilk olarak aile içerisinde oluşur alışkanlıklarımız ve zaman iöerisinde de hayat atıldıkça ve büyüdükçe
bunlara ek olarak iyi ya da kötü alışkanlıklar ediniriz. Keşke de her zaman çok iyi ve güzel alışkanlıklarımız olsa.
Mesela beslenme alışkanlıkları çocukluktan itibaren oluşur yine yaşanılan yer ve ailevi yapı olarak. Her bölgenin her şehirin ve bireylerin kendilerine has alışkanlıkları
ve yemek kültürü vardır ve yetişen bireylerde buna uymak zorunda kalmaktadır. Zamanla görünür ki kilo bakımından eğer ki anne ve baba sorun yaşıyorsa sırf beslenme alışkanlığı
ve düzeni açısından çocuklar da yaşayacaktır ve buna uymak zorunda kaldıkları için fazla kilo veya aşırı zayıflık gibi fiziksel ve ruhsal anlamda sorunlara maruz kalacaklardır..
Büyüdükçe ve hayatımızla ilgili kararlar alacak yaşa geldiğimiz de ve kendi seçimlerimizi yapabildiğimizde gerek kendi isteğimizle gerekse de çevremizdekilere karşı duyduğumuz
özen veya arkadaşlarımızın yönlendirmeleriyle çok kötü alışkanlıklar da edinebilmekteyiz.
Bunlardan ilki de ne yazıkki ulaşılabilirliği ve bulunabilirliği çok kolay olduğundan sigaradır ve ölümcül sonuçlar doğuran ya da çok ciddi hastalıklara neden olabilen bir
alışkanlıktır. Mümkün olduğunca ailelerin bu konuda çok ciddi önlem almaları gerekmektedir.
Canlı sohbet numaraları kötü alışkanlıklara dair tedbir ve önlem almanızda sizlere yardımcı olabilmek adına çalışmalar yürütmekte ve destek olabilmektedirler.

Sessiz bir tepki,sesli bir tepkiden çoğu zaman daha etkilidir.İstikrarlı bir sessiz tepki her zaman zor olandır;sizi kararlı,özgüvenli,iradeli ve değerli hissettirir ve
gösterir. Her olayda her zaman konuşmak zorunda değiliz,kendimizi susarak ta ifade edebiliriz bazı durumlarda ve inanın haykırmaktan çığlık atmaktan çok daha iyidir bazen
susabilmek. Susmanın altında yatan derin ve yüksek çığlığı duyabilmek ve görebilmek olsa da marifet bunun anlam ve önemi anlayabilen için gerçekten de çok büyüktür.
Bazı durumlarda inanın susmanın verdiği tepki konuşarak,bağırarak,çığlık atarak verdiğimiz tepkilerden çok çok etkilidir. Çok daha fazla şey anlatır inanın.
Sustuğumuz zaman aslında karşıya yansıyan irade,özgüven ve dik duruştur asalettir ve her insan bunu başaramaz kolay kolay. Bu yüzden de susmak çok değerlidir gerçekten de.
Söz gümüş ise sükut altın demişler atalarımız ve susmanın öenemine değinmişler. Elbetteki bize yapılan yanlış ve hatalarda tepkilerimizi göstermeliyiz elbette ki kendimizi
ifade edebilmeliyiz haksızlıklar karşısında ama bazen de öyle olaylar ve durumlar yaşarız ki susup çekip gitmek herşeyden her tepkiden daha etkili olur.
İnsanlar susukunluğunuzun altındakini çözmeye çalışırken bir bakıma kendilerince bir çok anlamlar yüklerler ve belki de sizin aklınıza gelipte söyleyemediğiniz şeyleri bile
söylerler kendilerine. Bu sebeptendir ki anlatmak istediğimizden çok daha fazlasını anlatır ve hissettiririz karşımızdakilere.
Kısaca susmak çok şey anlatır,susmak büyük bir erdemdir insana ait ve sırf sustuğumuz için bile birçok olacak kötü olayın önüne geçebiliriz,öfkemizi kontrol edebiliriz
bazı olabilecek kötü anları engelleyebiliriz. Yer geldiğinde susumayı bilmek olgunluktur ayrıca asil insanlar böyle davranırlar,kendilerinden emin ve kararlıdırlar.
Canlı sohbet numaraları her türlü konularda hayata ve insana dair olan güzel sohbet,öneri ve yönlendirmelerle bizlerle her zaman…

Medyanın hayatımızdaki etkisinin ne kadar farkındayız? Sosyal ilişkilerimize bir göz attığımzda belli zamanlarda moda olan şeylerin arkadaş seçimimizden tutun insanlara olan
davranışlarımıza kadar hayatımızı etkilediğini görüyoruz. Örneğin şiddet içerikli dizilerin çok yaygın olduğu dönemlerde insanların birbirine daha saldırgan davranmasının
ilgi çektiğini ve kişinin bu şekilde tamin olduğunu görüyoruz. Şimdi dizilere ve reklamlara baktığımızda genel olarak aynı parametrelere göre davranıldığının ne kadar
farkındayız? Medyanın bize sunduğu paket halindeki sahteliği kendi gerçekliğimiz yapmaya kalktığımızda bir düzen hayal ederiz. Herkesin bizi baş tacı yaptığı,
yeri geldiğinde korktuğu ve bizim egomuzu tatmin edecek şekilde davrandığı, zincirin en güçlü halkası olduğumuz bir düzen. Ve bunu bizden başka milyonlarca
böyle fikrin olduğunu göz ardı ederek yaparız. Kafamızda kurduğumuz dünyayı elbette ayaklarımızın altına sermiyoruz bu şekilde. Aksine, beklentilerimizin karşılanmasının
ucundan kıyısından bile geçemediğimizi fark ediyoruz ama bu çabadan vazgeçmiyoruz da. O yüzden kendimizi en çok biz aşağılıyoruz, kendimize en büyük zararı da biz
veriyoruz. Günümüz dünyasında medya insana kendini yetersiz hissettirmeyi temel ilke haline getirmiş gibi davranıyor. Bu aslında çok iyi bir pazarlama taktiği ama
topluma verdiği zararlar üzerinde daha çok durulması gerektiği su götürmez bir gerçek. Öyle bir yetersizlik hissi ki bu, bir şey satın alıp çok kısa bir süre için
üstesinden gelebiliyorsunuz ama bir gün uyandığınızda yine çok mutsuzsunuz. Bunun tekrarlanması sizi kapkaranlık bir döngü içine sokuyor. Kalbinizde boş kalan bir yerler
olduğunu hissediyorsunuz ama o yetersizlik size sadece satın almanızı emrettiği için görmezden gelebiliyorsunuz. Kocam bi tüketim çılgınlığının ortasında sevgisiz, umutsuz
ve gerçeklikten uzak bir şekilde ayakta duruyorsunuz. Kalbinizdeki o boşluk size günü geliğinde geriye bakıp “Ne yaptım?” demenizi söylüyor. Ne mi yaptınız? Sahip oldunuz,
ama gerçek dostluklara ve koşulsuz sevgiye değil, almak için iki aylık maaşınızı verip hayatınızdan 60 günlük emeği çöpe attığınız zamana. Henüz geç olmadığını fark
ettiğinizde canlı sohbet numaraları sizi dinlemek için yanınızda…

İnsanlar çocukken daha mutludur,çünkü oldukları gibi davranırlar . Herhangi bir iyi yada kötü maskeleri yoktur içleri ne ise dıştan görünen de odur. Bazı insanlarda varki
kaç yaşına gelirlerse gelsinler yinede onca yaşanmışlığa rağmen çocuk kalplerini kaybetmezler ilk fırsatta gün yüzüne çıkarıverirler.
Çocuk olmak dünyanın en güzel şeyi değilmi sizcede art niyet yok birşeyi istemiyorsa evet istemiyordur hayır demeyi çok iyi bilir sevdiğini sevmediğini çok rahat anlayabilirsiniz
doğaldır samimidir. Herkes çocuk kalabilse dünya nekadarda güzel bir yer olurdu düşünsenize.
Büyüdükçe kendimiz için maskeler oluşturuyoruz olduğumuzdan çok farklı davranıyoruz çok zaman, zaman oluyor duygularımızı bastırıyoruz güzel duygular yada kötü duygular yada kin
kaplıyor kalplerimizi nefret doluyoruz büyüyüp beynimizde geliştikçe her anlamda içimizdeki çocuğu yavaş yavaş kaybediyoruz onu hatta kendi ellerimizle öldürüyoruz.
Biz insanlar genel olarak belkide yaradılışımız gereği birçok kusurla birlikte yaratılmışız nezaman ki ergenlik sürecine girilir ozaman başlar bazı şeyler öfkeler sorgulamalar
kimlik arayışı kişilik bunalımı vs. karakter oluşumunu da etkileyen ve kişilik oturtma sürecini de olusturmaya yardımcı bir süreçtir ergenlik.
Hormanların etkisiyle büyümeye başlarız ve ciddi anlamda çok sıkıntı yaratan bir süreçtir ergenlik,nekadar süreceği nezaman biteceği kişiye göre değişmektedir.
Ve etkiside aynı şekilde kişiden kişiye farklılıklar gösterir bu durumda ailelerin çocuklarına karşı çok daha anlayışlı ve yardımcı olmaları gerekir.
Öncelikle ailenin ergenlik konusuyla ilgili araştırmalar yaparak daha fazla bilinçlenip çocuklarına yardımcı olmaları gerekir.
Nekadar büyümek istenmese de hem ruhsal hem biyolojik olarak evet büyüyoruz,büyüdükçe değişiyoruz evet büyümek kaçınılmaz doğar büyür ve ölürüz.
Canlı sohbet hatları çocukluk dönemi yada ergenlik konusunda yaptıkları sohbetlerde belkide o anda göremediğimiz birçok şeyi görmemize yardımcı olabilmektedirler.